⭐⭐⭐⭐ Yorgos Lanthimos, Alasdair Gray'in aynı isimli kitabından uyarladığı son filminde post-modern bir sıradışı klasik yaratmayı başarmış.
⭐⭐⭐⭐ Merkezine günümüz Romanya’sında, bir ajansta çalışan Angela’yı alarak, ülkenin, şehrin, erkeklerin ve kadınların yıllar içindeki değişimini ve yıllar geçse de hala değişmeyenleri, kimi zaman alaycı, gürültülü ve öfkeli kimi zaman sessiz ve hassas bir dille anlatıyor.
⭐⭐ Patrick Dickinson'dan kayıp zamanın izinde bir dram. Japon ama değil.
⭐⭐⭐ Stefanie Kolk'un, prömiyerini Venedik'te yaptığı ilk uzun metrajlı filmi Melk'te acı ve yasla başa çıkmanın farklı bir yolunu araştırıyor.
⭐⭐⭐⭐ Bal ve Çay; en azından ellerini ısıt!
⭐⭐⭐⭐ Patriyarkanın hüküm sürdüğü bir toplumda olabildiğine güçlü 5 kadın sorguluyor, reddediyor, savaşıyor, isyan ediyor; Kaouther Ben Hania'nın yönettiği "Four Daughters," aldığı bütün övgüleri hak ediyor.
⭐⭐⭐⭐ Radu June, ülkesi Romanya ile birlikte dünyanın da sonunu kazımaktan hiç çekinmiyor.
Andrzej Zulawski‘nin yazıp yönettiği Fransa ve Batı Almanya ortak yapımı 1981 tarihli kült korku filmi, gösterime girdiği dönemde çok güçlü tartışmalara konu olmuş ve kendinden sonraki birçok filmi etkilemiş bir yapım olarak sinema tarihinde önemli bir yere sahip.
⭐⭐⭐ İlker Çatak, Berlinale’de prömiyerini yaptığı 4. uzun metrajı Das Lehrerzimmer ile bir toplumun aynasını mikrosistem üzerinden yansıtıyor.