⭐⭐⭐⭐ 15 yaşındaki Mia, hayatına bir yabancı gibi baktığı pencereden ayrılıp müziğin ritmine kendisini bırakırken; biten çocukluğunun yasına ve yetişkinliğinin ilk gününün kutlamasına tanık oluyoruz
⭐⭐⭐ Çekimleri dört ülkede gerçekleşen ve 74. Cannes Film Festivali'nde ilk gösterimi yapılan Emmanuel Marre ve Julie Lecoustre filminde , genç bir kadının annesinin kaybıyla içine düştüğü yas dönem bağımsız bir derinlikle anlatılıyor.
⭐⭐ Hafıza, bir lütuf mu yoksa lanet mi? Michel Franco'nun 2023 tarihli Memory (Hatır) filmi hafızayı hem yitirilen bir lütuf, hem de insanın içinde hapsolduğu bir lanet olarak hikayeleştiriyor.
⭐⭐⭐⭐ Çarpıcı bir prolog: henüz ekran aydınlanmadan başlayan gergin yaylılar, kulakları sağır eden bir ses tasarımı ve üst üste bindirilen çarpıtılmış insan yüzlerinin gerçekle sanrı arasında kalan dünyaları... Kulağa tanıdık geliyor, değil mi?
⭐⭐⭐ Romanya sinemasına aşina olan bir izleyici, türün tipik unsurları olarak sosyal ve siyasi yozlaşmaya odaklanılacağını bilir. Emanuel Parvu da, Cristian Mungiu ve Cristi Puiu gibi ustaların izinden giderek aynı yolda ilerliyor gibi görünse de, biraz geriden geliyor gibi.
⭐⭐⭐ "Hollywood Tuhaf Dalgası" yükleniyor... En azından Lanthimos'un imzası henüz kaybolmadı, ancak biraz "müdahale edilmiş" durumda.
⭐⭐ Patrick Dickinson'dan kayıp zamanın izinde bir dram. Japon ama değil.
⭐⭐⭐ Mika Gustafson'un ilk filminde, Laura ve kız kardeşlerinin yarattıkları üç kişilik cennet, işe yaramaz yetişkinler yüzünden tehlike altında. Büyümenin tatlı ağrılarının hissedildiği kendine has sahneleri, başarılı karakterleri ve oyunculuklarıyla Paradiset Brinner izleyicisini kardeşlik duygusuyla doldurup taşırıyor.