Lvx Æterna (2019)

3/5

GASPAR NOÉ
FRANSA
DRAM | GERİLİM
51 DK
CHARLOTTE GAİNSBOURG | ABBEY LEE | BÉATRİCE DALLE

 

İzleme Linki:

Ödüller & Festivaller:
1 Ödül 1 Adaylık

MV5-BN2-Rm-Mz-Rk-MTAt-OGVh-ZS00-OTA4-LWE0-MDct-OTI1-MDgz-Nz-U2-Mj-A4-Xk-Ey-Xk-Fqc-Gde-QXVy-MTAy-Mj-Q

 

Noé’nin bir şeyler denediği yeni mockumentary’si aslında henüz başında yer alan arayazılarda belirttiği üzere, sinemanın sanat olduğu vurgusu direkt film d’art’i, dolayısıyla da birinci avangartları hatırlatır; zira forma saldırı, mockumentary ama soyut sinema vs vs. Fransızların sinemanın / sanatın ne olduğu ile uğraşmayı sevdiğini de hatırlayalım, ancak bu Dadaist etki 2019’da neye hizmet eder, bilemiyorum.

Provokatif bir yönetmen olarak Noé’nin temel amacı seyirci deneyimlerini zorlamak, bunu biliyoruz. Her filminde de dozu bir derece arttırıyor, hep ileriyi deniyor. Seyircinin kırılma noktalarını test etmek; ki her filminde bir çocuğa zarar vermek, neon ışıkların artık epileptik bir noktaya gelmesi (filmin adını da burdan aldığı düşünülebilir – sonsuz “neon” ışıklar), sesle yarattığı kakafoni, huzursuz kamera hareketleri; filmin içindekileri de dışındakilere de zorlayıcı ve sancılı, ki bir noktadan sonra filmin içindekiler bile film bitsin istiyor.

Bir yandan feminist dokunuşları olduğu söylenebilir, yine film çekimi, yine kadınlar ızdırap çekiyor. Ancak geçmişte Hristiyanlık sebebi ile kadının çilesini anlatmaktan sanat (sinema) dünyasındaki kadının ızdırabına köprü kurmasını saçma buldum. Hatta bu ızdırabı aktarmaya çalışırken izleyiciye de görsel-işitsel ızdırap çektirmesi de. Yoksa Hitch’in “Torture the woman!” önerisini mi uyguluyor dersiniz? Filmi sinemada izlemediğim için çok memnunum.

Referanslara gelince, Dostoyevski ile sanatın her dalında herkesin çektiği ızdıraba gönderme yapmış gibi düşündüm. Fassbinder de zaten açıktı, filmin şiddetiyle gözü dönmüş yönetmen. Dreyer’de ise yorumsuzum.

Vs Climax dersek, Climax alt metin olması ve aşırılığın yine de dozunda olması sebebi ile onu hala sevmekte ve Lvx Æterna’dan daha iyi olduğunu düşünmekteyim. Dediğim gibi her filminde sınırları iteleyen Noé, avangart tepkiyi bu filminde daha da arttırdığından, forma da iyice saldırarak metni de filmden atmış diyebiliriz. Bu da filmi genel anlamda temelsiz bırakmış.

Sonuç olarak filmi bütünlüklü bulmadım, ok – bunu Noé’den çok da bekleyemeyiz ancak yine de derdi, ne demek istediği çok dağınık, kuvvetli bir savunusu yok. Filme göre aşırı büyük laflar ediyor ancak bunu kaldıramıyor.

Nil Birinci