L.C.V. Lütfen Cevap Veriniz (2022)

3.5/5

KAAN ARICI | İSMET KURTULUŞ
TÜRKİYE
DRAM
1 SA 10 DK
AKA RSVP
MELİSA ŞENOLSUN | CEM YİGİT ÜZÜMOĞLU | USHAN ÇAKIR

  

  

Ödüller & Festivaller:
1 Ödül & 1 Adaylık

 

 

  

Schubert ve teatral gerilim

Son Schnitzel ve Donadona ile tanınan Kaan Arıcı ve İsmet Kurtuluş, son filmi LCV’de evlenmek üzere olan bir çiftin geçmişle yüzleşmelerini trajedi ve kara mizahın dozunu kaçırmadan, daha çok toplumsal bir analiz niteliğinde gözler önüne seriyor.

Seyirci filmin Schubert eşliğindeki uzun proloğu ile nikah töreninin hemen öncesinde gelin odasına davet ediliyor, üstelik buradan bir daha çıkmamak üzere. Yönetmen(ler) insanın en stresli anlarından birine odaklanmakla kalmayıp, oyuncuları ve seyircisini hapsettiği bu tek mekanda gitgide dozu artan gerilim ile katastrofik bir atmosfer yaratmayı başarıyor.

Teatral yönü ağır basan filmde (ki bir piyesten filme evrildiğini öğreniyoruz) ağırlığın merkezinde kaçınılmaz olarak oyuncular var; ve bunun hakkını sonuna dek verdiklerini söylemek mümkün. Özellikle Cem Yiğit Üzümoglu, Antalya Film Festivali’nde aldığı En Iyi Oyuncu ödülünü sonuna dek hak etmiş.

Film tematik olarak hem ilişkilerin doğası ve tüm klişelerini, hem de Türkiye’nin henüz tartışma konusunda çok rahat olmadığı eşcinsellik ve biseksüellik gibi mevzuları cesur bir şekilde bir ilişki üçgenine dahil ediyor. Bunu toplumsal sorgulamalar ile kültürel kodlar eşliğinde, nötr bir yaklaşım ve çok yönlü bir perspektif ile yapmayı başarması gerçekten çok değerli. Oyuncularına eşit, taraf tutmuyor, haklı haksız yok. Burada işte human factor devreye giriyor: ” En nihayetinde hepsi insan ve hiçbirisi mükemmel değil” diyor senarist Erdi Işık.

Trajikomik hikaye gitgide içinden çıkılamaz bir sarmala doğru hızla ilerlerken yönetmenin durumu dram ya da trajidense aslında belki de insanın bu tip durumlara karşı savunma mekanizması olan komediye yöneltmesi de bu tercihin bir sonucu olabilir. Ardı ardına gelen sorgulamalar ve hedef değiştirmeleri izleyiciyi hikayenin merkezinden uzaklaştırır gibi görünse de neredeyse Yeşilçam tarzı tansiyonu yüksek entikaları seyircisine yeni bir bakış ile sunuyor. (Burada bir eleştiri, belki kültürel bir kod olarak değerlendirilse de yine de zorlama gibi görünen tepkiler ve ifadelerin dozu aştığı yönünde olabilir).

Özellikle görüntü yönetmenine şapka çıkartmak gerekir: karakterlerin duygu durumları ile senkronize bir şekilde durağan ya da hareketli, çarpık bir kamera ve üçlü arasındaki triloglara uyumlu sinematografik tercihler sayesinde ortamın temposunu yükseklerde tutarken seyircinin dikkatini filmin üzerinde tutmayı başarıyor.

(Spoiler) Sonunda gelinin dövmesi olan geri dönüşüm sembolü ile üç karakter arasında dolaşarak amacı itibarı ile başladığı yere dönüyor; gardlarını kuşanan gelin ve damat nikah salonundan ziyade neredeyse ringe ya mahkemeye çıkar gibi odayı terk ederek filmi bitiriyor. 

Altın Portakal Film Festivali’nde prömiyerini yaptıktan sonra dünyaya açılan (Avustralya: Pride Queer Film Festivali ve Almanya: Münih Türk Film Günleri) LCV (Lütfen Cevap Veriniz), İstanbul Film Festivali’nde ekip katılımı ile gösterildi. (07.04.2023 – Kadıköy Sineması)

Nerede İzledim: İstanbul Film Festivali

Nil Birinci