⭐⭐⭐⭐ Sorrentino'nun kamerasıyla yazdığı son şiiri Parthenope.
⭐⭐⭐⭐ Fargeat’ın Substance’daki mücadelesinin feminist bakışın savunucusu olması kadar oklarını Hollywood’a yöneltmesinin özel bir sebebi var.
⭐⭐⭐ "Simon de la montaña" güçlü teknik yönu ile yönetmen için umut verici bir başlangıç olarak etkileyici bir izlenim bırakıyor
Serinin ikinci yazısında Özel Gösterim, Plaj Sineması, Cannes Klasikleri, La Cinef ve kısa filmleri inceliyoruz.
⭐⭐⭐⭐⭐ Sinemaya sanatsal bir veda manifestosu olarak yorumlanabilecek son eseri ile Godard düşünceyi ve imgeyi, ve sonunda belki de kendini özgürleştirdikten bir gün sonra hayata gözlerini yumarken, sinema hala “çatıda keskin nişancının seyircisini vurduğu bir sanat” olmaya devam eder.
Yılın en büyük film olayı olan Cannes Film Festivalini geride bırakırken, festivale genel bir bakış atmak, izleme şansı bulduğumuz filmler ve ana yarışma filmleri hakkında bilgi vermek ve öneri listesi oluşturmak üzere bu yazıyı derledik.
⭐⭐⭐⭐ Çarpıcı bir prolog: henüz ekran aydınlanmadan başlayan gergin yaylılar, kulakları sağır eden bir ses tasarımı ve üst üste bindirilen çarpıtılmış insan yüzlerinin gerçekle sanrı arasında kalan dünyaları... Kulağa tanıdık geliyor, değil mi?
⭐⭐⭐ Romanya sinemasına aşina olan bir izleyici, türün tipik unsurları olarak sosyal ve siyasi yozlaşmaya odaklanılacağını bilir. Emanuel Parvu da, Cristian Mungiu ve Cristi Puiu gibi ustaların izinden giderek aynı yolda ilerliyor gibi görünse de, biraz geriden geliyor gibi.