Cannes Günlükleri – Pre-Cannes “Sinefillik, konaklamaya 2 aylık asgari ücret karşılığı euro ödeyip, filme bedava giriyor olmaya sevinmektir.” Fransız Rivierası’ndan selamlar! Cannes Film Festivali’ne katılan bir sinema meraklısı olarak deneyimlerimi ve duygularımı paylaşmak için kaleme aldığım bir günlük olan Cannes Günlükleri yazı
Aile, hafıza (anılar), yaşlılık, toplumsal kutuplaşma; 43. İstanbul Film Festivali seçkisindeki güncel filmlerde öne çıkan temalardı. İlk 10 beğeni sıralaması ve kısa kısa film yorumları
⭐⭐⭐ İnsan sevgisizlikten ölmez belki ama sevgisiz yaşanabildiğini söylemek de ne kadar mümkün? Sterben beş bölüm halinde perdesini kaldırdığı hikayesinde sevgisiz bir aileyi ve sürekli tekrar eden duygusal yoksunluk şemasını anlatıyor.
⭐⭐⭐⭐ Merkezine günümüz Romanya’sında, bir ajansta çalışan Angela’yı alarak, ülkenin, şehrin, erkeklerin ve kadınların yıllar içindeki değişimini ve yıllar geçse de hala değişmeyenleri, kimi zaman alaycı, gürültülü ve öfkeli kimi zaman sessiz ve hassas bir dille anlatıyor.
⭐⭐⭐ Mika Gustafson'un ilk filminde, Laura ve kız kardeşlerinin yarattıkları üç kişilik cennet, işe yaramaz yetişkinler yüzünden tehlike altında. Büyümenin tatlı ağrılarının hissedildiği kendine has sahneleri, başarılı karakterleri ve oyunculuklarıyla Paradiset Brinner izleyicisini kardeşlik duygusuyla doldurup taşırıyor.